15 Mayıs 2009

MİLLİ "HADİSE"MİZ ve TRT'NİN MEMUR SEÇİMİ



Bugünlerde en mühim milli meselemiz “Hadise” meselesi. Düm Tek şarkısıyla Eurovizyon şarkı yarışmasında finale kaldı Hadise. Eurovizyon’a uygun, orada başarı kazanabilecek, muhtemelen ilk üçe girecek bir şarkı. Kalitesiz ve boş değil, ama çok üst düzey de değil.


Son bir haftadır ise Hadise’nin yaşadığı büyük stresi basında takip ediyoruz. Hadise, adeta 26 yıl sonra kupayı almak için kupa finaline çıkan Fenerbahçeli futbolcular kadar omuzlarında büyük bir yük hissediyor sanki.


Başta TRT’den olmak üzere, Hadise üzerinde büyük bir baskı var. Yaşadığı sağlık sorunları da bu baskının göstergesi olsa gerek. Ne yazık ki bizde Erovizyon işi hep böyle olageldi. Adı üstünde bir şarkı yarışması ama bir milli mesele olarak algılandı. Şurası da kesin ki, bu hep böyle olacak, hep böyle devam edecek.


Son yıllarda Türkiye müzik dünyasının birçok önemli ismi, grubu bu şarkı yarışmasına katıldı. Athena, Mor ve Ötesi, Kenan Doğulu. Ama seçilerek değil atanarak. TRT’nin Eurovision için yaptığı seçmeler son yıllarda bir memur atamasını andırıyor adeta. Bence bu tarz birini memur etmek yerine, eskisi gibi elemeler yapmalı. Bir yandan Athena, Mor ve Ötesi gibi gruplar tüm kariyerlerini riske atabiliyorlar, biryandan genç yeteneklerin önü kapanıyor.


Bir başka sorunsalımız da dil konusu. Türkçe mi İngilizce mi. Şurası kesin ki, genelde İngilizce şarkılarla ilk üçe girilebiliyor. Bunu gören TRT de zaten İngilizce şarkı üstünde duruyor hep. Ama eğer gerçekten Türkiye de müziği tanıtma amacı olsa, çok farklı şarkılarla gidilirdi. Ama bunu da bir devlet kurumu olan TRT’den beklemek hayalcilik olur. Neyse, herşey bir yana, Hadise’ye başarılar. Yarışma bitsin de bir an once şu streslerden, baskılardan kurtulsun. O da biz de rahat edelim, huzura kavuşalım yine.



Hiç yorum yok: