16 Ekim 2008

ZENGİN EĞLENCESİ DOĞA DÜŞMANI BIR SPOR (?) DALI: GOLF


Son 3 yılda iki kez basın toplantıları için Belek'e gittim. Birincisi 3 yıl önceydi, yeşil alanlarda hummalı bir çalışma yürütülüyordu, ağaçlar bir bir kesiliyordu, yapay göller oluşturuluyordu. Golf sahalari için yerler açılıyordu yani. Belek'i golf turizminin merkezi yapma çalışmaları aralıksız devam ediyordu. Bu yılın başlarında tekrar gittiğimde Belek'e, gördügüm manzara dehşete düşürmüştü beni. 2,5 yıl önce halen ormanlık olan alanlar artık birer golf sahaları olmustu. Zengin oldukları her hallerinden belli adamlar sahaların içinde golf oynuyordu.

Golf sporu Türkiye'de pek gündemde bir spor dalı değildir. Son zamanlarda ise bu spor oldukça gündeminde Türkiye'nin "Golfçü Paşa"mız sayesinde. Hava Kuvvetleri Komutanı Aydogan Babaoğlu, kanlı Aktütün baskını sırasında Golf oynamayı sürdürdüğü, şehit cenaze törenlerine katılmadığı için kamuoyunun tepkisini üzerinde toplamış, istifaya davet edilmişti. Halbuki Babaoglu'nun eleştirilmesi gereken tek noktası bu değildi, onun golf oynaması da başlı başına bir eleştiri konusudur. Golf sporuna bir de başka bir açıdan bakalım haydi.

Bilimsel verilere göre; bir golf sahası yılda hektar başına ortalama 10 bin ile 15 bin m3 suya ihtiyaç duyuyor. 100 hektarlik bir golf sahasının bir yılda tüketeceği su miktarı yaklaşık 1 milyon m3. Bu da 12 bin nüfuslu bir yerleşimin ortalama yıllık su tüketimine eşit. Golf sahalarında kullanılan kimyasal maddeler de çabasi. Golf sporunun doğaya ve topluma karşı vurdumduymazlığın son noktalarından biri olduğu su götürmez bir gerçek.

Golf sahaları için çok değerli agaçlar kesiliyor. Bitkü örtüsü, ormanlar, içinde yasayan canlı türleri göz göre göre feda ediliyor. Binlerce bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan Sorgun Ormanı Türkiye'de bu şekilde da feda edilenler arasında yer almıştı. Sorgun ve Belek"te çevreciler ve duyarlı insanlar direnmiş, bazı alanlar kurtarılmış, bazıları ise maalesef durdurulamamıştı. Golf alanları açmak için ormanların, bitki ve canli türlerinin feda edilmesine karşı mücadele halen devam ediyor herşeye rağmen.

Ne garip di mi, Türkiye'de bir ormanlık alanın askeri bölge olması eskiden o yeşil alanın kurtulduğu anlamına gelirdi, fakat bu golfçü paşa hadisesinden sonra ordunun doğayı koruduğu düşüncesi daha çok sorgulanacak artık o kesin.

Çok değil yakın gelecekte susuzluktan kırılacak bir Türkiye, sadece yurtdışından golf tutkunu CEO'ları ülkeye çekmek için bu golf tutkusundan ve bu tutku uğruna değerli varlıklarını feda etmekten vazgeçmeli. Yeni Sorgun'lar ve Belek'ler olmaması için.






Hiç yorum yok: