24 Aralık 2008

BİLİŞİM EMEKÇİLERİNİN SENDİKA MÜCADELESİ SÜRÜYOR







Bilişim sektörü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de daha çok eğitimli, nitelikli, birden fazla yabancı dili iyi konuşan bir çalışan profiline sahiptir. Bu sektörde çalışanlar, esnek çalışma koşullarının etkisiyle uzun yıllar örgütsüz, sendikadan bihaber yaşadılar. Aldıkları maaşlar, yaşam koşullarının görece iyiliği, öğlen yemeklerini her gün plazanın veya alışveriş merkezinin altındaki lüks restoranlarda yemeleri, akşamları kahvesini kahve shop’larında yudumlaması, yurtdışı seyahatları, sürekli gelişen büyüyen işler, alınan ünvanlar. Bunların sarhoşluğu içinde geçen yıllar. Bu beyaz yakalı çalışanların gözlerinin önüne tüketim güçlerinin kalın perdesi inmişti. Ama herşey göründüğü gibi değildi esasında.

Bilişim sektöründeki iş gücü açığı ve bununla bağıntılı olarak sektör çalışanlarının görece yüksek ücretleri, sendika sözcüğünün bile duyulmadığı ya da duyulduğunda alay edildiği, soğuk bir tebessümle karşılandığı iş ortamları yaratmıştı. Ancak son yıllarda, özellikle de son kriz döneminde düşme eğilimi içine giren ücretler, giderek artan işsizlik, bazı soruları beraberinde getirdi sektörde. "Bizim neden sendikamız yok?", "Nasıl sendikalaşabiliriz?", "İşten atılırsak çaresiz mi kalacağız?" türünden sorular dillendirilmeye başladı. Sendikalaşma fikri gündeme geldi.

Sorun sadece düşen ücretler de değildi, insanca yaşam sınırını bir hayli aşan ek mesailer, ödenmeyen/geç ödenen ücretler, stres çalışanlar arasında büyük bir huzursuzluk kaynağı oldu. Tabii halen sektörün genelinde böyle bir bilincin oluştuğunu söylemek zor ama sendikalaşma mücadelesi sektörde adını her geçen gün daha çok duyuruyor.
Bu bağlamda, www.bilisimsendikasi.org adlı site kurulmuştu. Site, genel olarak bilişim çalışanları sendikası ile ilgili değil, kendisini IBM Türk çalışanlarının bir örgütlenmesi olarak ifade ediyor. Sitede, “"Sendikal örgütlenmemizi engellemek ve toplu sözleşme yapma hakkımızı geciktirmek için çalışanların isteğini hiçe sayan IBM Türk yönetiminin bu davranışını Türk halkına şikayet ediyor, kınıyor ve protesto ediyoruz” deniyor.
IBM Türk şirketi çalışanlarının mücadelesi yeni başlamış değil. Çalışanlar Second Life adlı internet sitesinde, Türkiye'nin ilk sanal gösterisini gerçekleştirmişti. Beş yıldır maaş zammı alamayan, çoğunluğu mühendis olan bilişim şirketi çalışanları, Eylül 2007'de İtalya'daki IBM çalışanları tarafından gerçekleştirilen ve başarıya ulaşan sanal eylemin benzerini tekrarladılar. İlk eylemi Secondlife.com'da sanal kimlikleriyle gerçekleştiren şirket çalışanları, 'IBM sendika hakkımızı istiyoruz' yazan tişörtler giyip, afişler taşıdı. IBM Türk çalışanları 1980 öncesinde kurdukları Bil-İş adlı sendika ile alanlarında ilk toplu sözleşmeyi yapmıştı. 1980 sonrası yetkisi elinden alınmıştı sendikanın. Maaşlarının sektör ortalamalarının üzerinde olduğu iddiasıyla beş yıldır zam alamayan IBM Türk çalışanları ise şirket yönetimiyle görüşmeleri sonuç vermeyince son çare olarak Tez Koop-İş sendikasına üye olmuştu.
IBM Türk’ün yaşanan mali krizi bahane ederek üç çalışanının işine son vermesi, plaza eylemlerini başlattı. Yazılı bir açıklamayla işten atılan üç işçinin sendika üyesi olduklarına dikkat çeken Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Tez-Koop-İş) üyeleri plaza eylemlerini başlattı. Sendikal faaliyetleri engellenmek isteyen bilişim çalışanları ilk eylemini 3 Aralık Çarşamba günü IBM’in Levent’teki binasının önünde yaptı. Sendika, 400’e yakın IBM Türk çalışanının yüzde 80’inin üyelik işlemlerini tamamlayarak toplu iş sözleşmesi yetkisi için bakanlığa başvurdu, ancak IBM yönetiminin itirazıyla karşılaştı. IBM Türk "toplu sözleşme için yeter sayıya ulaşılmadığı" ve çalışanlarının “Büro iş kolunda olmadığı" gerekçesiyle konuyu yargıya taşıdı. Tez-Koop-İş itirazın yetki tescilini geciktirmekten başka bir amacı olmadığını düşünüyor.

Eylemlerinin üçüncüsü 24 Aralık’ta Yapı Kredi Plaza önünde gerçekleştirildi. Eyleme Tez-Koop-İş, Bank-Sen ve Elektrik Mühendisleri Odası destek verdi. Eylemde bir konuşma yapan Tez Koop İş Genel Örgütlenme Sekreteri Osman Gürsu, IBM ‘de başlatılan sendikal örgütlenme mücadelesinin tüm bilişim sektöründe dalga dalga yaygınlaşması gerektiğini söyledi. Gürsu, “Beyaz yakalılara dayatılan düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına karşı örgütlenmekten başka seçenek yok. Ekonomik kriz ortamında AKP hükümeti yalnızca patronları korumayı ve kollamayı sürdürüyor. Bugüne kadar sendikal örgütlülüğün önüne konulan engellerle güvenli bir gelecek ve güvenceli işten yoksun bırakılan farklı işkollarına ve sektörlere mensup çalışanlar, sorumlusu olmadıkları krizin bedelini ağır biçimlerde ödemeye başladılar. Bu gidişe dur demek için üçüncü defa IBM önündeyiz. Sendikal örgütlülük içim başlattıkları süreçte işten çıkarılan üç sendika temsilcisinin işe iadesini istiyoruz. IBM yönetimi sendikaya yani güvenli bir çalışma hayatını itirazını çekmelidir. Krizi biz yaratmadık, faturasını biz ödemeyeceğiz” dedi.
Eylemler sonuç alınıncaya dek her hafta Yapı Kredi Plaza'nın önünde tekrar edilecek.
Geniş bilgi için : http://www.bilisimsendikasi.org/

Hiç yorum yok: