22 Ocak 2009

"ÇOCUKLAŞMIŞ BİR TOPLUM BU, BÜYÜYEMİYOR BİR TÜRLÜ"





Gündüz Vassaf’ın Türkiye’nin en önde gelen aydınlarından. 1946 yılında ABD’de doğan Vassaf, psikoloji eğitimi almış, psikolojik danışmanlık, Uluslararası Psikologlar Konseyi yönetim kurulu üyeliği yapmış bir isim. Vassaf, 12 Eylül askeri darbesinden sonra öğretim üyesi olarak görev yaptığı Boğaziçi Üniversitesi’nden istifa etmiş. Yurt dışına giderek, Kasel, Bremen ve Marburg Üniversitelerinde öğretim üyeliği, Kanada’da McGill Üniversitesi Center for Developing Area Studies’te konuk akademisyen, Amsterdam’da Averoes Stichting’de klinik psikolog, Viyana’da Instutude für Hohore Studium’da konuk araştırmacı olarak görev yapmış. 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra Amerika, Cennetin Dibi, Annem Belkıs ve Cehenneme Övgü Gündelik Hayatta Totalitarizm gibi ufuk açan kitapları var. Ayrıca Radikal’de her Pazar Uçmakdere köşesinde ezber bozan yazılar yazıyor, düşünceler dillendiriyor.

Aylık müzik dergisi Roll’n Ocak sayısında Vassaf ile bir röportaj var. Özellikle ABD’nin yeni başkanının göreve başladığı, dünyada ise ırkçılığın, şiddetin, kardeş kavgasının iyice azdığı şu dönemde her zamanki gibi ufuk açıcı görüşleri var Vassaf’ın, birkaçını burada aktarmak, Serkan Seymen’in röportajdan alıntılamak istedim.

-Amerika bir dev, bastığı yerin farkında değil. Amerika’nın dev olduğunu, sokaktaki Amerikalı da biliyor, ama masallardaki iyi niyetli dev olduğunu zannediyor. Gittikleri yere, iyilik için, özgürlük için gittiklerini düşünen çok. Bu dev, bastığı yeri ezdiğinin farkında değil.

- Amerika çok sembollerle gidiyor. Orada bir siyahın seçilmesi, onun ne düşündüğünden daha önemli. Tarih içinde de cereyanlara uyum sağlayan bir toplum, iktidarını uyum sağlayarak koruyor.

- Aleyhtte kültür, tüketilen bir kültür, Amerikalının kendisini daha iyi hissetmesine yol açıyor. Kendimizi de eleştiriyoruz gibi geliyor, ne kadar özgürüz gibi geliyor. Ama birleştiren ve birlikte birşeylere karşı çıkılmasını sağlayan bir kültür değil bu. O popüler kültür ürünleri, o şarkılar birer şikayet mektubu, ama düşünce üreten ürünler değiller.

- Dünya Amerika’ya bırakılmayacak kadar önemli. Amerika da Amerikalılara bırakılmayacak kadar önemli.

- İnsan Hakları Evrensel Beyannemesine konmasını istediğim bir madde var: Çocuklar 18 yaşına gelip reşit olana kadar anne-babalarının onlara hiçbir dini telkinde bulunma hakları olmasın.

- Kullan-at anlayışının bedensel ilişkiye, bedenlerimize uygulanmasını yaşıyoruz. Ben senin için şunu verebilirimi artık az duyuyorum mesela, ister yılları, ister sevgiyi, ister milyarları, ister yatları katları olsun vermek daha önceydi galiba. Şu an almak var. Sen bana ne verebilirsin oluyor soru. Aşkla sevgiyle birlikte seks de tüketim biçimi oldu.

- Ben 6-7 Eylül gecesi ilk kez insandan korktum. İnsanın kendi ülkesinde, kendi insanından korkması korkunç bir şey.

- Çocuklaşmış bir toplum bu. Büyüyemiyor bir türlü. Babasından özgürleşemiyor. Ne yaparsa, “babam da böyle yapardı” diyor.

- Ben haklıydım demek için tarihi öğreneceksek, hangi tarihi tez kazanırsan kazansın, işin içine bir kere kazanmak girecek. Tarih benim haklı olduğumu ispatlamak için kullanılıyorsa, o tarih çöpe atılsın bence.




Hiç yorum yok: