27 Ocak 2009

BU SEÇİMDE OSMAN ÖZGÜVEN’LERİN SAYISININ ARTMASINI DİLİYORUM



Yerel seçimler yaklaşıyor. Yaklaşık 1,5 aylık bir sure kalsa da Türkiye’yi çok da seçim heyecanının sardığı söylenemez. Önümüzdeki dönem halkın gündeminde de seçimler çok da ön plana çıkmayacak gibi. Belediye seçimleri konusu diğer birçok konuda olduğu gibi Türkiye’de de kısır siyasi çekişmelerin kurbanı oluyor, belediyecilik konuşulmuyor, sosyal belediyecilik tartışılmıyor. İsimler üstünden gidiliyor, hatta çoğu zaman seçmenler adaydan çok partiye, başkanına sempati duyup oy atıyor veya kızıp tepki diye başka partiye atıyor.

Seçimlerde en önemli üç arenanın ne olacağı ise şimdiden belli. İstanbul, Ankara ve Güneydoğu’daki belediyeler. Ben de hem bu belediyeler için, hem de başka diğer iller ve ilçeler için gönlümden geçen isimleri, kimlere yakın durduğumu bu yazıda kısaca aktarmak istedim. Tabii şimdilik şüpheyle yaklaştıklarım, özellikle önümüzdeki 1 aylık sürede neler yapacağını, ne gibi projeler açıklayacağını merak ettiğim isimler de var.

Hayatımda şimdiye kadar sanırım 5-6 seçim yaşadım, hiçbirinde şimdiye kadar sağ bir partiye oy atmadım, atmam da. İlk seçimim dışında da hep sosyalist parti veya adaylara oy attım. Bu seçimde de duruşumun bu olmasını istiyorum ama tabii diğer yandan belediyeciliğin dürüstlüğün, şeffaflığın hizmetle, vizyonla birleştiği bir alan olduğunu da düşünüyorum. Dolayısıyla belediye seçimlerinde partizanlığa da çok yer yok, takım tutar gibi parti tutmaya da.

İstanbul’da AKP Kadir Topbaş’ı bir dönem daha aday gösterdi. CHP ise Kılıçdaroğlu’nu onun karşısına çıkardı. Kılıçdaroğlu son dönemin en popüler ismi. Yolsuzluklara karşı verdiği mücadele ile yıldızı parladı.

Vatan Gazetesi’nde dün Okay Gönensin bir yazı yazdı CHP’nin onu aday göstermesiyle ile ilgili ve bir anda çok tepki topladı. http://haber.gazetevatan.com/haber.vatan?detay=CHP_Istanbulu_terk_etti&Newsid=220059&Categoryid=4&wid=11

Gönensin’in benim de katıldığım görüşleri şöyle: Kılıçdaroğlu, herşeyden once bir İstanbullu değil. İstanbul’da yaşayanların ruh hallerini, beklentilerini bilmemesi doğaldır.Bürokrat bir geçmişi var. Belediyecilik ise biraz projeciliği, vizyonerliği gerektiren bir iş kanımca. Kılıçdaroğlu yerel seçim propaganda stratejisinin öncelikle yolsuzluk meselesi üzerine kuracak. Evet, Kılıçdaroğlu, yolsuzluklara dikkat çekmede ve yolsuzlukları teşhir etmekte başarılı ama İstanbul’u yönetmek için yeterli mi. Ulaşım sorunu, trafik, su sorunu gibi devasa sorunlar var. Bunlara projeleri neler Kılıçdaroğlu’nun bu henüz belli değil. Bunları ortaya koymalı bir an once. Şu an için benim açımdan tatminkar bir isim değil o. Özellikle aday adayları arasında yer alan Ercan Karakaş gibi vizyoner ve solun etrafında bütünleşebileceği de bir isim bence İstanbul’a daha uygun olacaktı. İstanbul’da AKP zihniyetinden kurtulmayı diliyorum ama salt ondan kurtulma adına şu haliyle Kemal Bey’i desteklemek için erken gözüküyor.

Ankara’da CHP çok doğru bir karar verdi. Ankaralı için Karayalçın efsane bir isimdir. Geçmiş başkanlığında soldan sağdan herkesin takdirini kazandı. Bu dönemde de Melih Gökçek’in karşısına çıkacak en uygun isimdi. Gökçek’e seçimi kazandıran varoş ve gelir eğitim düzeyi düşük ilçelere de gitmek, ordaki halka ulaşmak için doğru bir isim ayrıca. Halka üstten bakan sosyal demokratlardan olmadı hiç Karayalçın. DTP ve bazı sol partiler destek açıklamasa da yine bireysel olarak birçok solcunun oyu Karayalçın’a gidecektir.

İzmir’de zorlanacak olsa da yine Aziz Kocaoğlu ile CHP’nin kazanacağını düşünüyorum. Ama Priştina ruhu ve vizyonunu canlandırmalı Kocaoğlu, geçmiş döneminin üstüne mutlaka birşeyler eklemeli, yoksa İzmir de yavaş yavaş AKP’nin kucağına gidiyor.

CHP’nin diğer bir doğru hamlesi Hatay’da oldu. Geçmiş dönemde başarılı olmuş, sonra partideki yanlış politikalara kurban gitmiş kadın aday İris Şentürk bu sefer yine ipi göğüsler gibi görünüyor.

Eskişehir’de ise efsane başkan Büyükerşen’in karşısına CHP’nin aday çıkarması bir skandal. Söylenecek çok şey yok.

Nişanlımın yaşadığı şehir Bursa. Benim de artık ikinci şehrim oldu. Orda da sonucu merak ediyorum. Nilüfer dışında ama bütün belediyeler şu anda AkP önde gibi. Sena Kaleli, CHP adayı, ciddi bir alternatif gibi dursa da şehrin muhafazakar yapısını aşar mı o bilinmez. Onu öne çıkaracak olan AKP’nin aday belirlerken yaşadığı sıkıntılar, bayan olması, iş dünyasıyla yakınlığı ve açıklayacağı farklı projeler olabilir.

Yine iki CHP'li aday, Erzincan adayı Nuran Uygun ve Kastamonu adayı Müjgan Alagöz, bu iki bayanın başkan olmasına, sözkonusu kişileri çok tanımasam da, bir gönül yakınlığı hissediyorum.

Diyarbakır olsun, Tunceli olsun, tüm Güneydoğu ve Doğu’daki belediyelerde AKP’nin gözü var. Bu bölgede tüm belediyelerde gönlüm DTP'den yana. Devletin ve hükümetin çıkardığı türlü zorluklara rağmen bu belediyeler hizmetlerini sürdürüyorlar. Sadece DTP’nin kazanmasını değil, önümüzdeki dönemde buralardaki insanların kendi dillerinde de hizmet almalarını çok önemsiyorum. Şu anda AKP’de olan Doğu’daki birkaç belediyede de DTP’li isimlerin kazanmasından yana gönlüm.

Sosyalist solun başkanlıkta olduğu tek ilçe, Artivn Hopa. Türlü baskı, önleme ile yaptılar görevlerini geçen dönem, halkın takdirini kazandılar. İkinci dönemde de Hopa’nın ÖDP’de kalmasından yana gönlüm.

Onun dışında, TKP olsun, EMEP olsun, SDP olsun, bağımsız sol ve yeşiller adaylarının da bu seçimde birkaç belediyede zafer kazanması en büyük dileklerimden.

Adana’da artık bir Aytaç Durak imparatorluğu kurulacak nerdeyse. O kazanmasın da kim kazansın diyen ve diyecek öyle çok insan var ki.Ama yeni bir Durak dönemi kapıda gibi.

İstanbul Şişli’de Sarıgül önemli bir belediyecilik başarısına ulaştı. Herkesin başkanı oldu. Onu sevelim, sevmeyelim gerçek de bu. Sultanbeyli CHP’li imam aday, bilmiyorum biraz zor gibi.

Kadıköy ve Beşiktaş’ta kanımca CHP’nin adayları son dönemlerinde çok yetersiz kaldı. Bu ilçeler böyle adayları çok da haketmiyor bence, tüm partiler açısından.

Şu an yaşadığım Maltepe ve çevresindeki, Pendik, Tuzla ve Kartal’da AKP gücünü koruyor, bu seçimleri de alır gibi gözüküyor. Özellikle AKP Kartal’a çok önem veriyor. Şu an ne CHP ve solun gösterdiği adaylar belli değil Maltepe’de, İstanbul’un bu yükselen ama sorunlarının da (özellikle e-5 üstü kesimlerde) çığ gibi yükseldiği ilçelerinde sol alternatif olmayı bir türlü başaramıyor.

Bu seçimlerde kalbimin en çok atacağı isim ise kesinlikle Osman Özgüven. Dikili Belediye Başkanı. Bir belediyenin halkla birlikte halkın yararına nasıl yönetileceğinin en önemli kanıtı Türkiye’deki. Sosyal belediyeciliğin en önemli temsilcisi. AKP onu aşağı çekmek için türlü şey yaptı, olmadı. Umudum ve dileğim onun tekrar kazanması ve tüm ülkede Osman Özgüven’in sayılarının artması.

Sol için bu seçimler de pek parlak bir dönem değil ne yazık ki. Hazırlıklara çok geç başlandı, ortak adaylarda, halkın benimseyeceği adaylar ortaya çıkarılamadı. Sosyal belediyeciliğin farkı, avantajları anlatılamadı yeterince. Birliktelikler açıklandı ama içi doldurulamadı bunun. O yöredeki soldaki güçlü adaylar etrafında birleşilemedi.







Hiç yorum yok: