22 Nisan 2009

FARKLI BİR 23 NİSAN, FARKLI BİR 19 MAYIS MÜMKÜN DEĞİL Mİ



Bu hafta sessiz sedasız bir değişim yaşandı. Onyıllar önce gerçekleşmesi gereken birşey ancak 2009'da gerçekleşti. Aynı 1 Mayıs’ın tatil oluşunda yaşanan süreç gibi. Mili Eğitim Bakanlığı İsmet İnönü döneminden kalma "Merasim Geçiş Yönetmeliği"ni değiştirdi. Artık çocuklar resmi törenlerde asker gibi uygun adım yürümeyecek.

Bazılarının bunu okuyunca neler düşüneceğini hisseder gibiyim sanki. “Aa olur mu, bu orduyu zayıflatmak için yeni bir adım, kesin arkasında bir oyun vardır, liboşlar yaptırmıştır bunu”.
1965'te çıkarılan yönetmelik ulusal bayramlarda okul ve stadyumda öğrencilerin nasıl yürüyeceğini askerî terimlerle düzenliyordu. Yönetmelikte öğretmenlere de komutan deniyordu. Artık resmi törenlerde öğrencilere "Dikkat sağa bak", "Uygun adım marş" "Selam dur" gibi askeri komutlar verilemeyecek. Merasime katılacak ilkokul öğrencilerine önlük, ortaokul ve liselilere kasket zorunluluğu da mevzuattan temizlenirken, öğretmenler de doğal olarak komutanı rütbesini kaybediyorlar. Asker toplumu Türkiye için az buz bir değişiklik değil bu gerçekleşen. Artık 11’er kişilik mangalarda sağ baştaki öğrenci "Manga komutanı" değil. Dört manga ise bir takımı oluşturmuyor. Umarım bu bir değişim ve dönüşümün ilk adımı olur. Her sabah küçücük beyinler ve bedenler, bazen yağmur çamur altında “rahat-hazır ol” komutları verilerek marş söylemeye zorlanmaz. Militarist anlayış o yeni şekillenen beyinlere daha küçüklükten yerleştirilmez. Ve bu adım sivil bir toplum olma yolunda bir ilk olur.

Artık örneği sadece Kuzey Kore gibi anti-demoktarik ülkelerde görülen köhne tören düzenleri değişmeli. Yapılan konuşmaların hamaseti değişmeli. Bu bayramlar gerçekten bir bayram gibi kutlanmalı, devlet törenleri gibi, x şehrini düşman işgalinden kurtarma törenleri gibi değil. Farklı bir 19 Mayıs, farklı bir 23 Nisan mümkün. Stadyumlarda değil sokaklarda kutlanmalı bu günler. Çocuklar ve gençlerin kendi hazırladıkları, kendi söz sahibi oldukları, emir almadan yaptıkları törenler gerçekleşmeli. Milli bayramlarda stadyumlara çocukları ve gençleri doldurarak, onların çokluğu, çevikliği, disiplinleri, birliktelikleri ile dünyaya ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini düşünen otoriter devlet zihniyeti değişmeli tabii ki herşeyden önce.


Hiç yorum yok: