3 Kasım 2008

HERKES ARTIK KENDİNE GELMELİ, KÜRT SORUNUNDA BAŞKA BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN



Yerel seçimler yaklaşıyor. Yaklaştıkça gözlere perde indiren bir siyasi hırs ve iktidar oyunları da azdıkça azıyor. AKP zaten uzun bir dönemdir her türlü politikasını tabanına ve milliyetçi kesime mesaj vermeye programlı olarak yürütüyor. Popülistlikleri aldı başını gidiyor. AKP'nin bu tehlikeli oyuna ne yazık ki son dönemde DTP de katılmış görünüyor, son derece sorumsuzca birsiyaset anlayışı Türkiye politika sahnesine hakim olmuş durumda.

DTP, Kürt sorununun şiddet dışı yollarla çözülmesi için çok büyük bir şans.Ama bu parti son günlerde bu rolü benimsetici davranışlar yerine tam tersi tavırlar sergiliyor. Toplumsal tansiyon birçok yerde olağan ölçülerin dışına çıktı. Bir arada yaşama zemini adım adım yok oluyor.Tabii DTP'ye de hak vermek gerekiyor, bunu açıkça belirtmek gerekiyor,sürekli siyaset dışına itilmeye çalışılan bu partinin ılımlı kanadı bile bir yerden sonra isyan noktasına geliyor.

Tam da bu günlerde, Başbakan Erdoğan AKP ilçe kongrelerini dolaşıyo.r Veriyor veriştiriyor DTP'ye. Sahte demokratlığını her geçen gün daha da ortaya çıkarıyor. "Ya sev ya terk et" anlamına gelen sert konuşmalarla ne yapmak istediği anlaşılmıyor. Evet belki bu dayılanmalar ona binlerce fazla oy getirebilir, ama toplumun birarada yaşama zemininne harap gücü yüksek dinamitler yerleştirdiğinin farkında mı acaba. Bölgedeki birkaç ilin belediye başkanlığını partisine kazandırmak uğruna, ülkeyi büyük bir gerilime sokuyor.

Her geçen gün Kürt sorunu ancak şiddet dışı ve demokratik yollarla çözülebileceği daha iyi anlaşılıyor, tabii anlamak isteyene bu, anlamak işine geleni. Ama birçok kesime Türkiye'de şiddetin bitmes işlerine gelmiyor. Askeri tedbirler, "girelim yakalım yıkalım" anlayışı artık iflas etti.

Sinirli başbakanımız biraz sakin olmalı, gerilimi yükselten dilini ve tavırlarını artık sona erdirmeli. Diyaloğu esas alan bir yaklaşım benimsenmeli. DTP kapatılmamalı ve yok sayılmamalı, çözüm için halen önemli bir imkanlar.

Esasında yapılması gerekenler demokratik bir ülkede yapılması zaruri şeyler ve bir an önce daha fazla can kaybetmeden bu topraklar hayata geçirilmeli, iki taraftaki tüm milliyetçi anlayışlardan sıyrılarak

- Bir anayasal vatandaşlık tanımı oluşturulmalı

- Kürt kültürel kimliğinin ifade edilmesinin önündeki tüm yasal engellerin kaldırılmalı, isteyenlere Kürtçe dahil ana dillerinde öğrenim görme imkanları tanınmalı

- Bölgesel ekonomik ve sosyal dengesizlikler, yoksulluk ve işsizliği giderici önlemler alınmalı

- Yerel yönetimlerin güçlendirilmeli.

Ve şu anlaşılmalı, sorun ekonomik bir sorun değildir sadece veya sadece bir terör sorunu değildir. Sorunun ismini doğru koymak gerekiyor.Sorun Kürt sorunudur. Ve bu sorun içinde demokratik, ekonomik, sosyal, kültürel birçok öğeyi barındırmaktadır.

Barış, dostluk ve kardeşlik iklimine her zamankinden çok ihtiyacımız var.

Fotoğraf: Halkevleri'nin 2007'deki bir eyleminden




Hiç yorum yok: